
Çin ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ticaret savaşı, son dönemde dijital platformlarda yeni bir boyut kazandı. Çinli sosyal medya kullanıcıları, yapay zeka destekli içeriklerle ABD’nin ticaret politikalarını eleştiriyor ve alaycı bir üslupla yanıt veriyor. Bu içerikler arasında, eski ABD Başkanı Donald Trump ve danışmanları Elon Musk ile JD Vance’in fabrika işçileri olarak tasvir edildiği videolar dikkat çekiyor. Söz konusu videolarda, Trump ve ekibi, düşük ücretli üretim hatlarında çalışırken gösteriliyor; örneğin, bir videoda spor ayakkabı üretim hattında çalıştıkları görülüyor. Bu, ABD’nin üretimi ülke içine geri getirme çabalarına yönelik bir eleştiri olarak yorumlanıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, “Made in China” etiketi taşıyan ve fiyatı 50 dolardan 77 dolara çıkarılan bir “Make America Great Again” şapkasının görselini paylaşarak, tarifelerin ABD tüketicileri üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çekti. Mao, ayrıca, 1953 tarihli bir videoya atıfta bulunarak, Çin’in provokasyonlardan korkmadığını ve geri adım atmayacağını belirtti.
Bu dijital mizah savaşı, Çin’in ABD’nin ticaret politikalarına karşı direncini ve eleştirisini gösteriyor. Çin, ABD’nin uyguladığı %125’lik gümrük tarifelerine karşılık olarak ABD mallarına uyguladığı tarifeleri %84’e çıkardı. Bu karşılıklı tarifeler, iki ülke arasındaki ekonomik gerilimi artırarak küresel piyasalarda belirsizlik yaratıyor.
Çinli sosyal medya kullanıcıları, yapay zeka destekli içeriklerle ABD’nin politikalarını eleştirirken, bu durum küresel ticaret ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Özellikle, Çin’in yapay zeka teknolojisini propaganda amaçlı kullanması, dezenformasyon ve manipülasyon risklerini artırıyor. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu tür dijital propaganda faaliyetlerine karşı daha dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.
Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı, ekonomik yaptırımların ötesine geçerek dijital platformlarda da devam ediyor. Çinli kullanıcılar, yapay zeka destekli içeriklerle ABD’nin politikalarını eleştirirken, bu durum küresel ticaret ilişkilerinin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Bu süreçte, her iki ülkenin de diplomatik çözümler arayarak gerilimi azaltması ve küresel ekonomiye olumsuz etkilerini en aza indirmesi önem taşıyor.







