Dubai Çikolatası Yiyenlere Uyarı

0
53
Dubai Çikolatası Yiyenlere Uyarı

“Lütfen Bu Tatlıyı Çocuğunuza Yedirmeyin!”: Uzmanlardan Dubai Çikolatası Uyarısı

Dışarıdan bakıldığında adeta bir sanat eseri gibi… Altın varaklarla süslenmiş, üzeri parlak sıcak çikolata ile dökülen ve içinde bambaşka bir sürprizi saklayan Dubai çikolatası, sosyal medya çağının en viral tatlılarından biri. TikTok’ta milyonlarca izlenme, Instagram’da yüz binlerce paylaşım… Ancak bu göz alıcı tatlının perde arkasında, giderek büyüyen bir sağlık krizi saklanıyor olabilir.

Dubai çikolatasının “yeni trend” olmaktan çıkıp, bir tehlike işaretine dönüşmesi çok uzun sürmedi. Sağlık uzmanları, özellikle çocuklar ve gençler arasında hızla yayılan bu tatlının içerdiği bileşenlere karşı ciddi uyarılarda bulunuyor. Peki bu güzel görünen ve ‘lüks’ olarak pazarlanan çikolatalar, aslında sağlığınız için sessiz bir tehdit mi?

 Görüntü Var, Lezzet Var… Ama Ya İçerik?

Dubai çikolatası, çoğu zaman dolgulu bir çikolata küresinin üzerine sıcak çikolata sosu dökülerek servis ediliyor. Bu görüntü özellikle genç nesil arasında büyüleyici bir etki yaratıyor. Ancak dış görünüşün ardındaki kimyasal içerik listesi, pek de masum değil.

İçinde yüksek oranda rafine şeker, hidrojene yağlar, yapay aroma vericiler, renklendiriciler ve kimi zaman aflatoksin kalıntısı taşıyabilecek fındık, fıstık türevi bileşenler yer alıyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde, vücudu hem kısa vadeli hem de uzun vadeli ciddi sağlık tehditleriyle karşı karşıya bırakıyor.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden beslenme uzmanı Dr. Nurhan Sezer uyarıyor:

“Dubai çikolatası gibi yüksek yağ ve şeker içerikli ürünler, çocuklar için obezite riskini arttırmakla kalmaz, aynı zamanda metabolik sendromun, tip 2 diyabetin ve hiperaktivite gibi dikkat bozukluklarının da temelini oluşturabilir.”

Küçük Bir Lokmanın Büyük Psikolojik Etkisi

Bu kadar küçük bir tatlının nasıl bu kadar büyük bir etkiye sahip olabileceğini düşünüyorsanız, yanıt oldukça basit: dopamin. Yani beynin ödül mekanizmasını harekete geçiren kimyasal. Rafine şeker ve yağın birlikte tüketimi, beynin mutluluk merkezini uyarıyor ve adeta bir bağımlılık döngüsü başlatıyor.

Psikiyatrist Prof. Dr. Gülay Çetin, konuya şöyle açıklık getiriyor:

“Çocuk yaşta şeker-yağ kombinasyonuna sıkça maruz kalan bireylerde, ilerleyen yaşlarda beslenme bozuklukları, yeme bağımlılığı ve hatta duygusal regülasyon sorunları gelişebiliyor. Tatlı tüketiminin sadece kaloriyle değil, psikolojik etkileriyle de değerlendirilmesi gerekiyor.”

Palm Yağı ve Trans Yağ Tehlikesi

Dubai çikolatasında kullanılan bazı dolgu kremaları ve sıcak soslar, maalesef en zararlı yağ türlerinden biri olan trans yağ içerebiliyor. Ayrıca içeriğinde palm yağı bulunan ürünlerin hem çevresel hem de sağlık açısından tartışmalı bir geçmişi var.

Palm yağı, özellikle düşük ısılarda eritilip uzun süre raflarda dayanıklı hale getirildiğinde, vücutta oksidatif strese yol açabiliyor. Oksidatif stres ise, kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve hücresel yaşlanmanın başlıca nedenlerinden biri olarak biliniyor.

İngiltere merkezli Tüketici Gıda Güvenliği Araştırma Merkezi, yaptığı laboratuvar testlerinde bazı Dubai çikolatalarında gereğinden fazla palm yağı ve emülgatör tespit ettiklerini açıkladı. Hatta sıcak çikolata soslarının bazılarında, aşırı ısıya maruz kalınca akrilamid adı verilen toksik bir maddeye dönüşebilecek bileşenler yer aldığı bildirildi.

 Aflatoksin Riski: Tatlının İçindeki Sessiz Tehlike

Bir diğer endişe verici madde ise aflatoksin. Özellikle çikolatanın içinde kullanılan fındık ve Antep fıstığı gibi kuruyemişler, kötü saklama koşullarında aflatoksin üretebilen küf mantarlarına maruz kalabiliyor. Aflatoksinler, uzun vadede karaciğer hücrelerinde DNA hasarına neden olarak karaciğer kanseri riskini ciddi şekilde artırıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2024’te ithal çikolata ürünleri üzerinde yaptığı bazı denetimlerde, birkaç markanın ürünlerinde aflatoksin düzeyinin sınırın üzerinde olduğu ortaya çıkmıştı. Bu markalardan bazıları Dubai çikolatası da dahil olmak üzere “lüks çikolata” pazarına hitap ediyordu.

Gıda mühendisi ve toksikoloji uzmanı Dr. Feryal Gökçe şöyle diyor:

“Bir çikolatada altın varak olması, o çikolatanın sağlıklı ya da hijyenik olduğu anlamına gelmez. Özellikle ithal gelen ve etiketsiz satılan ürünlerde çok daha büyük riskler söz konusu olabilir.”

 Süsleme Malzemeleri de Zararlı Olabilir

Sosyal medya videolarında Dubai çikolataları genellikle altın varak, renkli glazürler, sedefli tozlar ve çiçeksi şekerlemelerle süsleniyor. Bu süslemelerin birçoğu gıda dışı “görsel amaçlı” üretildiğinden, yutulmaları halinde mide ve bağırsak florasını bozabilecek kimyasallar içerebiliyor.

Ayrıca bazı altın görünümlü ürünlerin içinde alüminyum tozu veya sintetik boya yer alabiliyor. Bu maddeler düzenli tüketildiğinde toksik etki oluşturabiliyor.

 Ne Yapmalı?

1. Evde yapılan tatlılara yönelin. İçeriğini bildiğiniz, şeker ve yağ oranını kontrol edebileceğiniz tariflerle daha sağlıklı alternatifler üretmeniz mümkün.

2. Etiketi olmayan ürünü tüketmeyin. Özellikle internetten alınan ya da sokak pazarlarında satılan Dubai çikolatalarının içerik bilgileri çoğu zaman eksik ya da tamamen yok.

3. Çocuklarınıza sınırlı verin. Günde bir Dubai çikolatası, onların gelişim döneminde ihtiyaç duymadığı kadar fazla şeker ve yağ içerir.

4. Sosyal medyaya kanmayın. Görüntüler ne kadar cezbedici olursa olsun, sağlığınız gerçeklikten çok daha önemli.

Lüks Tatlıların Altında Yatan Acı Gerçek

Dubai çikolatası belki şu anda “lüks” ve “görsel şölen” olarak pazarlanıyor ama içerdiği maddeler lüks değil; tam anlamıyla tehlikeli. Bir tatlının Instagram’da nasıl göründüğü değil, içeriğinde neler barındırdığı önemli. Sağlık uzmanlarının uyarıları hafife alınmamalı çünkü bu küçük tatlılar uzun vadede büyük problemler doğurabilir.

Güzelliğin bedeli bazen çok ağır olabilir. Hele ki o bedel sağlığınızsa…