
Apple’ın Amerikan Rüyası: “Made in USA” iPhone’un Gerçek Bedeli Ne Olurdu?
Bir rüyanın anatomisi: Beyaz Saray’dan Apple’a uzanan üretim savaşı
Yıl 2011. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, teknoloji dünyasının tartışmasız yıldızı Steve Jobs’a çok basit görünen ama derinlemesine düşündüğünüzde Amerika’nın üretim geleceğini sorgulayan o soruyu sorar: “iPhone’ları neden Amerika’da üretmiyorsunuz?” Cevap tek kelimeyle sert, doğrudan ve soğuktur:
“O işler geri gelmeyecek.”
Steve Jobs’ın bu tarihi cevabı, aslında yalnızca Apple’ın değil, küresel üretimin çehresini özetliyordu. On yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen, bu kez başka bir başkan –Donald Trump– aynı rüyayı yeniden gündeme taşıyor: iPhone’ların Amerika’da üretilmesi.
Ama bu mümkün mü? Ve asıl soru: Mümkün olsaydı, kaça patlardı?
Trump’ın tarifeleri, Apple’ın dengeleri ve hayal ile gerçek arasındaki dev uçurum
Son haftalarda Trump cephesinden gelen “karşılıklı tarifeler” söylemi, Apple gibi teknoloji devlerini yeniden Amerikan topraklarına çekmek için bir kalkan gibi kullanılıyor. Beyaz Saray, ABD’nin hem iş gücü hem kaynak açısından iPhone üretimini gerçekleştirecek kapasitede olduğunu iddia ediyor.
Ancak Apple yönetimi sessiz. Ne CEO Tim Cook’tan ne de şirketin başka bir yetkilisinden bu iddiayı destekleyen bir açıklama geldi.
Sessizliğin ardındaki gerekçeler ise oldukça somut ve net: Maliyetler, iş gücü, altyapı, lojistik zinciri ve teknolojik uzmanlık.
Bank of America: “Yalnızca işçilik maliyeti bile %25 zam demek”
Bank of America Securities’ten Wamsi Mohan’a göre, ABD’de üretilecek bir iPhone 16 Pro’nun sadece işçilik maliyeti sebebiyle %25 zamlanması gerekiyor. Halihazırda 1.199 dolardan satılan cihazın fiyatı bu senaryoda 1.500 dolara yükseliyor.
Ama iş burada bitmiyor. Wedbush’tan Dan Ives’in öngörüsüne göre, ABD’de üretilen bir iPhone’un fiyatı 3.500 dolara kadar çıkabilir. Çünkü sadece tedarik zincirinin %10’unu ABD’ye taşımak bile Apple’a 3 yıl içinde 30 milyar dolarlık bir maliyet çıkarıyor.
Bu rakamlar kulağa absürt gelebilir ama gerçekler çok daha karmaşık.
Çin’in üretim sihri: 80%’i orada yapılıyor, neden mi? Çünkü çalışıyor.
Bugün Apple ürünlerinin %80’inden fazlası Çin’de üretiliyor. Üstelik bu ürünler, Trump’ın bu hafta yürürlüğe soktuğu tarifeler sonrasında ABD’ye ithal edilirken %145’lik vergiye tabi.
Peki neden Çin? Cevap: Uzmanlık, hız ve ölçek.
Foxconn gibi dev tedarikçilerle çalışan Apple, Çin’de üretimi yalnızca “ucuz iş gücü” sebebiyle yapmıyor. Asıl mesele, yüz binlerce teknik çalışanın aynı anda organize biçimde çalışabiliyor olması. Üretim tesisleri kampüs gibi çalışıyor; çalışanlar için yurtlar, servisler ve sezonluk dalgalanmalara göre işe alım sistemleri mevcut.
Çin, bir iPhone’un yılda 200 milyon adet üretilmesini mümkün kılıyor. Bu, Amerika’da hâlihazırda olmayan bir kapasite.
Çin’deki işçilik mi? 3.63 dolar saatlik ücret. ABD’de mi? 16.50 dolar.
South China Morning Post’un aktardığına göre, iPhone 16’nın üretim döneminde işçilere saatlik 26 yuan, yani yaklaşık 3.63 dolar ödeniyor. Ayrıca işe başlama bonusu da yaklaşık 1.000 dolar.
Karşılaştırmak gerekirse: Kaliforniya’daki yasal asgari ücret 16.50 dolar/saat. Ve bu sadece minimum seviye.
Bank of America’dan Mohan’a göre, iPhone’un montaj ve test işlemlerinin Çin’deki iş gücü maliyeti 40 dolar civarındayken, bu rakam ABD’de 200 dolara çıkıyor.
Tim Cook’un itirafı: “ABD’de yeterince mühendis yok”
İşin bir de uzmanlık boyutu var. Apple CEO’su Tim Cook’un 2017’de yaptığı bir açıklama çok çarpıcı:
“Çin’de bir araya getirilecek teknik mühendisler futbol sahalarını doldurur. ABD’de bir toplantı salonunu bile dolduramazsınız.”
Bu mühendisler, Apple’ın dijital tasarımlarını fiziksel ürünlere dönüştüren makine sistemlerini kuran, yöneten ve optimize eden uzmanlardan oluşuyor. ABD’de bu alanda ne sayı yeterli, ne de deneyim.
Foxconn ve Wisconsin fiyaskosu: Büyük vaatler, maskeyle sonuçlanan hayaller
2017 yılında Trump, Foxconn’un Wisconsin eyaletine 10 milyar dolarlık yatırım yapacağını duyurduğunda manşetler coşkulu idi. 13.000 kişiye iş sözü verilmişti. Ama dört yıl sonra geriye kalan sadece 1.454 iş ve… pandemi döneminde üretilen yüz maskeleri.
Evet, elektronik değil maske.
Trump, Apple’ın burada üç dev fabrika kuracağını bile söylemişti. Ancak Apple resmi olarak hiçbir zaman bu projeye katılmadı. Ve Foxconn’un fabrika planı zamanla buhar olup uçtu.
Brezilya denemesi: Gümrük vergilerini aşmak için pahalı bir geçici çözüm
2011’de Apple, Brezilya’daki yüksek ithalat vergilerini aşmak için Foxconn ile Sao Paulo yakınlarında bir üretim tesisi kurdu. 12 milyar dolara mal olan bu fabrika hâlâ çalışıyor. Ancak en büyük sorun şu: Parçalar hâlâ Asya’dan geliyor.
Reuters’ın haberine göre, 2015 yılına gelindiğinde Brezilya yapımı iPhone’lar, Çin yapımı olanlara kıyasla iki kat pahalıydı. Yani üretimin yer değiştirmesi, maliyetleri aşağı çekmek yerine daha da artırmıştı.
Arizona mucizesi mi? TSMC çipleriyle ABD’de küçük bir adım
Her şey kötü değil. Apple’ın ana işlemci tedarikçisi TSMC, Arizona’da sınırlı sayıda çip üretmeye başladı. Bu üretim şu anda az miktarda olsa da Apple, bu fabrika için şimdiden uzun vadeli müşteri olarak yerini aldı.
Ancak iPhone’un içindeki yüzlerce bileşenin büyük kısmı hâlâ Asya’dan geliyor: TSMC’nin çipi Tayvan’da, ekranlar LG ve Samsung’dan, küçük parçalar Çin’den. Bunların büyük kısmı ABD’ye taşınsa bile, yeni tarifelere takılıyor.
Yankee iPhone’un son faturası: %91 zam ihtimali kapıda
Trump, tarifelerde 90 günlük bir erteleme açıklasa da Bank of America’nın Mohan’ı uyarıyor: Eğer bu erteleme sona ererse, Amerikan yapımı bir iPhone 16 Pro Max’in fiyatı %91 oranında artabilir.
Yani 1.199 dolarlık iPhone, bir anda 2.300 dolara çıkabilir. Üstelik sadece son montajı ABD’de yapmakla bu iş çözülmüyor. Tüm tedarik zincirinin dönüşmesi gerekiyor. Ve bu, yıllar alacak, milyarlarca dolarlık bir süreç.
Amerikan iPhone hayali, hâlâ Steve Jobs’un öngördüğü yerde duruyor
Jobs’ın 2011’deki o tarihi sözleri bugün hâlâ geçerli. Tim Cook, Trump’la iletişimi sürdürerek Apple’ın ABD’de yatırımlarını artırsa da, bu daha çok PR düzeyinde kaldı. 2019’da Apple, bazı Çin yapımı ürünler için geçici gümrük muafiyetleri bile almayı başardı.
Ancak esas mesele değişmedi: iPhone gibi karmaşık, yüksek hacimli bir ürünün üretimini ABD’ye taşımak, yalnızca duygusal bir hayal olabilir.
Bugünün gerçekleri, üretimin nerede değil nasıl yapıldığına odaklanıyor.